146 entry daha
  • üç cisim problemi serisini okuduktan sonra, konuya doyamayıp hemen arkasından benzeri tarzda kitaplar okuyayım diye okuduğum kitap oldu. arkasından okumak, hali hazırda benzeri konulara kafa yormuşken bir yandan iyi olurken, bir yandan da konular çok benzer olduğu için biraz yorucu oldu. kitabın ilk başlarında sanki karellen sophonlar aracılığı ile stronghold’u izleyecekmiş gibi hissettim durdum. :)

    --- spoiler ---

    hükümdarlar baya baya bildiğimiz şeytan çıktı. kitabın başından teorim o ki, kesin daha önce de insanlarla iletişime geçmişler, bundan ötürü yıllar boyu anlatılan efsaneler ile insanlarda bu bilgi süregelmiş. daha önce başarısız olunmuş. kitabın sonundan yorumum, buranın açıklaması tatmin edici olmadı. bu tarz bir açıklama çok daha mantıklı olurdu.

    kitabın eski tarihte yazıldığı bazı yerlerde çok bariz hissediliyor. insanlığın refahını anlattığı bölümde herkesin televizyonu vardı diyor mesela. büyük ihtimalle cep telefonu bile olmayan bir zamanda yazılmış diye düşünürken 1953'te yazıldığını öğrendim. bu tarz konular, biraz güncel hissiyatını bozuyor tabi.

    üstün bir güç ile dünyadaki bütün savaşların vs bitmesi süper bir ütopya örneği. savaşların ve çekişmelerin bitmesi ile insanların en ekstrem yerlerde yaşamaya başlaması, 27 yaşından sonra çoğu kişinin doktora yapıyor olması, herkesin en az 2 adet uzmanlık alanın olması vs süper bir gelecek tasviri.

    kitabın ilerleyen yerlerinde olaya biraz mistism giriyor ama devamında bilimsel kaynağa dayandırılıyor.

    kitabın genel olarak konusu çok güzel, ama bu kitap bu konuya baya kısa kalmış. hükümdarların hayatı, gezegeni ve gelecekteki dünyayı daha ayrıntılı bir şekilde okumayı dilerdim. üç cisim probleminin ayrıntılı evreninin üzerine bu kitap çok daha yüzeysel hissettirdi.

    yeni atina kısımlarını anlatırken biraz baymaya başladı, ana hikayeden koptu. hükümdarlar, süper insan vs verilen gizemlerin üzerine gitmek varken gereksiz bir uzatma olmuş. derken atina bu konuların altlığıymış. bir anda olay süper insanlara bağlandı. hükümdarlar meğersem farklı bir süper ırk tarafından insanoğlu kendini yok etmesin diye gönderilmiş korumalarmış. bu ok ama sanki kitabın başından beri hükümdarların niyeti hep kötüymüş gibi veriliyordu, daha biraz önce insanoğluna acıyorum falan diyordu. insanlar genetik olarak çok daha üstünlermiş bu neyin tatavası. derken bütün çocuklar buna dönüşüyormuş, insanlık bitti. şimdi mantıklı oldu.

    jan’ın hükümdarların gezegenine gidişi ve ordaki maceraları çok iyiydi. hükümdarların gezegeni bu kadar hızlı geçmemeliydi, çok sardı o kısımlar tek bölümde süper hızlı bitti. hükümdarların ingilizce bilmemesi, jan’in yaşadığı problemler, dünya müzesi ve jan’in bilmediği maddeler, duyamadığı sesler vs güzel ayrıntılardı.

    hükümdarların şeytan olması geçmiş temas değil de gelecekten gelen bir bilgiymiş. zaman kavramı değişikmiş, ırkların kendi aktarımıymış, insanların sonu geldiği zaman orda olduğu için şeytan demişler ama bu bilgi bir şekilde geçmişe de gitmiş. beni tatmin etmedi, üstün körü geçildi konu.

    ve zihindarlar bütün dünyayı sömürerek bir başka boyuta geçti. hükümdarlar da kabile üyeleri gibi kaldı, fiziksel dünyaya hakim olmalarına rağmen. değişik bir kitaptı.

    --- spoiler ---

    genel olarak fena bir kitap değildi, yaklaşımı biraz farklıydı. bazı bölümlerde %100 bilim kurgu gibi hissettirmese de fanteziye kaçtığı kısımlar çok uçuk değildi. aşağıda verdiğim örnekler kadar ayakları yere basan bir kitap olmasa da, yine de bilim kurgu yapımları seviyorsanız okumaya değer. genel puanım: 7.5/10

    bunu seven bunu da sevdi kontenjanından önerebileceğim kitaplar:
    üç cisim problemi
    zaman makinesi
    cesur yeni dünya
  • dizisi de fena olmayan bir bilimkurgu klasiği.
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap